
Hz. Muhammed (sav) buyurdu ki “Oruç tutunuz ki sıhhat bulasınız”. Hemen hemen her Müslüman’ın karşısına bu hadis-i şerif defalarca çıkmıştır. Peki, orucun sıhhate ne gibi faydaları vardır ve bunlar ilim yolu ile nasıl ispat edilmiştir? Bu ayki makalemde bu konuyu ramazan ruhuna uygun olarak ele almaya karar verdim. Ancak cümlelerin en başında bir hekim hassasiyeti ile şunu belirtmek isterim ki oruç farz olmakla birlikte İslam alimlerine göre de doktorların sıhhate zararlı gördüğü durumlarda oruç tutulmaması gerekir.
Oruç tutmanın başlıca yararları aşağıdadır:
- Oruç , insülin direncini azaltıp kan şekerini dengelemeyi sağlar.
- Oruç , Kan basıncı ve kolesterolü düşürür.
- Kalp sağlığı, diyabet ve kanser gibi kronik hastalıkların riskini azaltmaktadır.
- Beynin tüm fonksiyonlarının daha düzenli çalışmasına katkı sağlar.
- Metabolizmanın daha hızlı çalışması neticesinde kilo vermeyi sağlar.
- Bağışıklığın ciddi anlamda güçlenmesini sağlar.
- Oruç ayrıca sindirim sistemini rahatlatır.
- Orucun vücudu diri tutması sayesinde yaşlanmayı geciktirdiği bilinmelidir.
Orucun en temel faydaları bu şekilde sıralanır .
Orucun vücutta oluşturduğu ve hepimizin hemen hissettiği temel halsizlik ve baş ağrısıdır. Bunun temel nedeni dışarıdan bedene gıda girmediğinden vücudun sindirim sistemine harcadığı enerjiyi vücudun yenilenmesine yönelir. Bu süreçte vücutta biriken toksinlerin atılması bu halsizlik ve baş ağrılarının temel sebebidir. Tüm bunların dışında ilmin ispatladığı orucun faydaları çok daha ileridedir.
Yoshinori Ohsumi uzun araştırmalar neticesinde orucun insan sağlığına neler kattığını keşfetti. Bu keşifler arasında en çarpıcı olanı aç kalan hücrelerin bir çok hastalığın önüne geçtiğidir. Genlerde oluşan her mutasyon hastalığın sebebidir ancak Ohsumi aç kalan kanser ve nörolojik hastalıkların kimi vakalarda iyileştirici etkilerini ve şifa verdiğini kanıtladı. Bu araştırmalar Ohsumi’ye 39. Nobel Tıp ödülünü getirdi. Aslında Oshumi’nin keşfi en temel anlamda şöyledir : İnsan vücudu aç kaldığında hastalık yahut zayıf hücrelerin içinde yer alan gereksiz parçacıkları yok etme özelliği ortaya çıkmaktadır.
Araştırmalar Ohsumi’ye göstermiştir ki üç günlük orucun ardından vücutta bağışıklık sistemi yepyeni akyuvarlar oluşturur. Bu sayede bağışıklık sistemi tamamen yenileniyor.
İşte makalemin ilk başında paylaştığım o kutsal hadisin ilim yoluyla ispatı bu şekilde tezahür ediyor. Oruç fiziki anlamda vücudu yeniden dirilttiği kadar ruhen de bir yenilenmedir. Her nimete dilediğince ulaşabilen 21. yy insanına açların neler yaşadığını anlatan ve o kadar da önemli bir kişi olmadığını elindeki tüm nimetlerin yitip gidebileceğini hatırlatmak açısından oruç eşsiz bir öğretmendir.
Tüm Müslümanlara sağlıklı ve huzurlu bir ramazan ayı dilerim.
Doğal Tıp Uzmanı HÜLYA GİEBEL